İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Tunç Soyer, CHP’de evvelki devirlerde misyon yapmış milletvekili, vilayet lideri ve yöneticilerle bir ortaya geldi. Başkanlık devrinin birinci üç yılında yürütülen çalışmalar hakkında bilgi veren Lider Soyer, ekonomik krizi hatırlatarak “Her şeye karşın yatırımlarımızdan vazgeçmeden tüm projelerimize devam ediyoruz” dedi.
İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Tunç Soyer, Cumhuriyet Halk Partisi’nde (CHP) geçmiş periyotlarda misyon yapan milletvekilleri ve yöneticilerle bir ortaya geldi.
Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde (AASSM) düzenlenen programa CHP Parti Meclisi (PM) Üyesi Rıfat Nalbantoğlu, İzmir Vilayet Lideri Deniz Yücel, İzmir Büyükşehir Belediyesi Lider Vekili Mustafa Özuslu, Narlıdere Belediye Lideri Ali Engin, Ödemiş Belediye Lideri Mehmet Eriş, eski milletvekilleri, vilayet ve ilçe liderleri, bayan ve gençlik kollarının temsilcileri katıldı.
İki oturum halinde yapılan sunumda İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bürokratları kent planlaması, sarsıntı sonrasında başlatılan çalışmalar, kentsel dönüşüm faaliyetleri, ulaşım yatırımları, altyapı, üstyapı ve fen işleri, toplumsal hizmetler, ziraî hizmetler ve İZSU’nun faaliyetleriyle ilgili bilgi aktardı.
3 YILDA NELER YAPTIĞINI ANLATTI
Toplantının açılış konuşmasını yapan Lider Tunç Soyer, “İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin üç yıldır neler yaptığını sizlerle paylaşmak istiyoruz. Neden? Zira biz iktidar olmak istiyoruz. Ve bu seyahatte başından beri çok emek vermiş, gücünü, vaktini bu davaya adamış sizlersiniz. Sizleri geride bırakarak bu seyahati sürdürmemiz mümkün değil. Tersine sizlerin katkısıyla, varlığıyla biz fakat bu seyahatten zaferle çıkabiliriz. Bizi güçlü yapacak şey hafızamızı tazelemek ve sizlerin orada biriktirdiği tecrübeleri bugüne aktarmaya imkan vermektir. Sizin tecrübeleriniz bizim için deniz feneri niteliğinde” dedi.
“HİÇ KUŞKUNUZ OLMASIN”
Büyükşehir Belediyesi’nin mali yapısına ait bilgiler veren Lider Soyer, derin ekonomik krize değinerek şunları söyledi;
*Herkesin meskeninde, mutfağında yangın var. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin mutfağında da yangın var. Biz bütün bu yangına karşın yola devam ediyoruz. İçiniz rahat olsun; kılı kırk yararak en tasarruflu uygulama ne olursa onu yapmaya uğraş ederek, yatırımların hiçbirinden vazgeçmeden devam ediyoruz.
*Hala milletlerarası kredi notumuz AAA olarak devam ediyor. Bu şartlarda bunu sağlayabilen kurumsal yapı yok. Ancak İzmir Büyükşehir Belediyesi sahiden çok güçlü bir kurum. İftihar edeceğiniz bir tabloyu iki sene sonunda ortaya koymuş olacağız. Hiç kuşkunuz olmasın.
*Aslında bizim yapmaya çalıştığımız bu. Kentin ürettiği refahın adil bir biçimde paylaşılması. Yaptığımız şeyler yalnızca İzmir için düşünülerek yapılmış şeyler değil.
*Tamamı, Türkiye’de bir model olabilir mi tasasıyla yapılıyor. Zira İzmir’in bu manada bir öncü rolü olduğuna inanıyoruz. İzmir’in tüm Türkiye’de merakla izlenen, ilgiyle takip edilen bir kent olduğunu düşünüyoruz.
“İZMİR’İN ELEKTRİK GEREKSİNİMİNİ DA KARŞILAMAYA TALİBİZ”
*Biz bir güç tedarik şirketi kurduk. Bu ne demek? İhaleye girip firmalardan elektrik alıp bunu satma hakkını elde ettik. Kurduğumuz şirket vasıtasıyla İZSU’nun su üretmek için kullandığı elektrik gereksiniminin yüzde 22’sini temin eder hale geldik.
*Ayda 28 milyon lira tasarruf etti İZSU. Bu da senede 300 milyon lira demek. Güç dağıtım şirketlerinin ne kadar büyük paralar kazandığına buradan tanıklık edebilirsiniz. Ancak biz İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni sürece dahil ederek kamu hizmetinde önemli bir tasarruf sağladık.
*Bunun devamı gelecek. Yalnızca İZSU için değil Büyükşehir Belediyesi’nin tüm elektrik gereksinimini da kurduğumuz şirket vasıtasıyla karşılamak istiyoruz. Dahası İzmir’in elektrik muhtaçlığını da karşılamaya talibiz. Muğla ve Aydın’la da görüşmelerimiz devam ediyor.
*Tarım sorunu artık yalnızca bir zirai faaliyet olmaktan çıktı. İnsanlık, iklim krizi ve pandemiyle bir arada tarımın kıymetini daha âlâ kavradı. Ayrıyeten tarımın başka dallarla ilişkisi öne çıktı. Artık tarım dediğiniz vakit gastronomiyi, kuraklığı, sağlıklı hayatı, enerjiyi bir tarafa bırakamazsınız.
*Bütün mahallî idarelerin tarımla ilgili çalışmaları var. Ancak İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin tarımla ilgili çalışmalarının bir ideolojisi, omurgası var. Biz planlamadan başlayarak ihracata kadar küçük üreticiyi olduğu yerde doyuracak ve alternatif bir tarım siyaseti ortaya çıkaracak bir çalışma yapıyoruz.
*Bizim farkımız bu. Çoban envanteri çıkardık. Şu an Türkiye’de hiçbir kentin çoban envanteri yok. 4 bin 700 çobanımızın büsbütün tek tek mülakat yaptık. Onlardan süt almaya başladık. Küçük üreticimize ihracat kapısını da açıyoruz.
*İngiltere’de bir depo kiralayarak, oradaki bir şirketle işbirliği protokolü hazırlayarak üreticilerimizin ihracatını başlatıyoruz.
Bir yanıt bırakın