MELİSA VARDAL- Kahramanmaraş depremlerinin büyük yıkıma yol açtığı Hatay’ın ilçesi Samandağ’dan İstanbul’u gezmeye 48 depremzede öğrenci geldi. Birleşmiş Eller Derneği’nin katkılarıyla gelen gençlerin yolculuğuna tanıklık ettik. Dolu dolu 3 gün geçirdikleri İstanbul’da kimi üniversite için okumak istediği şehri belirledi kimi dönünce anlatacak birçok anı biriktirdi. Kız Kulesi’nde Türkiye Master Yüzücülerini izlediler. AKM’de tiyatro ile buluştular. Pera Palas’ta Atatürk’ün odasını gezdiler, Süleymaniye ile Ayasofya’da tarihimizi incelediler. Üniversite kampüslerinde gelecekleri için heyecanlandılar, Teknofest’te teknolojinin sınırlarını gözlemlediler ve son olarak da tekne ile Boğaz’ın güzelliklerine tanık oldular.
İlk günün durağı sanat
Öğrenciler, Birleşmiş Eller gönüllüleri ile Hatay’da öğretmen olan Diyap Sağaltıcılar’ın eşliğinde gezinin ilk gününde Taksim’deydi. Beyoğlu’nun “olağan” kalabalığı karşısında şaşkınlığa uğrayan gençler, Meşher Sanat Galerisi’nde çağdaş sanatla tanıştı. Galeride öğrencileri Britanyalı ressam John Craxton’un 200’e yakın eserinden oluşan “John Craxton: Işığın Peşinde” adlı sergi karşıladı. Rehber eşliğinde sergiyi gezen öğrenciler Craxton’ın Türkiye’deki ilk kişisel sergisini izlerken onun sanatına dair önemli bilgiler öğrendi. Yunanistan ve Türkiye ziyaretleri sırasında hayran kaldığı Ege kültürü ve manzarası resimlerine yansıtan ünlü ressamın mavi ile yeşili ana renk olarak kullandığı “Manzara”, “Gün Batımında İki Figür” ve “Üç Denizci ile Natürmort” gibi ünlü eserleri karşısında gençler de hayranlığını gizleyemedi. Keşfettikçe daha derin bir yolculuğun başladığı sanatın kapısını kendilerine aralayan gençlerin yüzleri yorgunluklarına rağmen gülüyordu.
Önlerindeki uzun geleceğin aydınlığı gözlerinden yansıyan gençler 3 günün ardından İstanbul’a veda ederek memleketlerine geri döndü.
Büyük çoğunluğu 12. sınıf öğrencilerinden oluşan 48 genç yaşanan depremin ardından yaralarını eğitimle sarmaya çalışıyor. Depremden sonrası bir süre ders çalışamadıklarını söyleyen öğrenciler, yeniden üniversite sınavlarına hazırlanmaya başladıklarını söylüyor. Depremde kaldığı enkazdan kendi imkânlarıyla kurtulan Fizik Öğretmeni Diyap Sağaltıcılar, memleketine sıkı sıkı tutunmuş, öğrencilerinin elini de hiç bırakmamış. Diyap Hoca, derneğin onursal üyesi Andaç Özalp Dalva ile Hatay’ın ilçesi Defne, Subaşı’nda ilk karşılaştıklarında ona söylediklerini bize de aktardı:
“Biz buranın insanıyız, buradan ayrılmayacağız burası için mücadele edeceğiz. Burada bir süre sonra ilk açılan yerler nargile kafeler olacak. Biz hiçbir çocuğumuzu nargile kafelere kaptırmak istemiyoruz. Biz bu çocukları eğitim ortamına çekmek istiyoruz.”
Sağaltıcılar, depremde yıkılan Üniversite Kitap Cafe’nin yenisini 27 Nisan’da bir konteynerde açtıklarını belirtirken, yeniden açılan kafenin şimdi gençlere satranç gibi zekâ oyunlarının oynanabilecek, ders çalışılabilecek, kitap okunulabilecek, teknolojik altyapısıyla araştırma yapılabilecek bir alan sunduğunu vurguladı. Diyap Hoca’nın herkese çağrısı bölgeye bağışların sürekliliğine destek olmaları… Diyor ki “Çocuklarımız için ellerimizi birleştirelim ve deprem bölgelerinde eğitim almaya çalışan çocuklarımızı unutmayalım.”
Bir yanıt bırakın